may danışmanlık hizmetleri
Performans ve Gelişim Yönetimi
Büyük Parlak Resmi Yakalayabilmek!

Tüm dünya şirketleri, iş yaşamına her gün bir yenisi eklenen sorunlarla baş etmeye çalışıyor. Gündemlerin ortak paydası ise rekabet avantajını sürdürmek, ayakta kalmaya devam etmek. Ekonominin nispeten iyi, kar marjlarının yüksek olduğu dönemlerde herşey işletmeler için de yönetici ve çalışanlar için de çok daha  kolaydı. Dönem belirsizlik dönemi, dönem az ile çok yapma dönemi. Tüm kaynakları en verimli ve etken bir biçimde kullanma zorunluluğu devam ediyor. Dönem sorun çözme dönemi, sorunu doğru tanımlayabilen, farklı çözümler bulabilenler  kazanıyor. Dönem fark yaratma dönemi, yenilikçiliği bir yaşam biçimi haline getirebilenler ipi göğüslüyor... Bu manzara detayda değişse bile genel hatlarıyla tüm iş dünyası benzer sorunlarla uğraşıyor...Temel yönetim doğruları ise değişmiyor... İnsanlarına değer veren, doğru yönde geliştirebilen, onların tüm potansiyellerini ortaya koymalarına olanak sunan, güvene dayalı ilişkiler kurabilen  organizasyonlar  başarıyı  yakalıyor...

Bu çalkantılı iş dünyasında şirketler için 3  temel  yetkinlik ön plana çıkıyor;

1)
Dünya ve ülke özelindeki eğilimlerin ve sektörel gelişmelerin nabzını tutabilen, stratejik düşünebilen, yenilikçi  bir üst yönetim takımına sahip olmak,

2)Şirketin yetkinlik alanlarını çok iyi bilmek ve bu çerçeve de müşteri ve  çalışanları çok iyi tanıyor olmak, insan odaklı, insanı ve yeniliği çok iyi yönetebilecek yetkin bir yönetim takımına sahip olmak,

3)İş staretejisi ile insan kaynağı ve müşteri stratejisini çok iyi entegre edebilmek.

Bu yetkinliklerin hiç biri tek başına bir işe yaramıyor, ya da biri eksik olunca olmuyor. Aslında büyüğünden küçüğüne tüm organizasyonlar olarak stratejik vizyon diye tanımladığımız büyük parlak resmimize ulaşmaya çalışıyoruz... Acaba ne kadarımız bu parlak resmi yakalama konusunda başarılı oluyor, belirlediğimiz hedeflerimize ulaşabiliyoruz? Bu yıl Amerika'da yapılan bir araştırma (1) çok enteresan bir gerçekliği gün ışığına çıkardı. Araştırma kapsamında 400'den fazla şirket bulunuyor. Bu şirketlerin yarıdan fazlasının yıllık geliri 250 milyon dolar ve şirketlerin %75'i  2500'den fazla çalışana sahip, yani büyük şirketler. Sözkonusu şirketlerin  %49'u, organizasyonun stratejik vizyonu oluşturma, stratejik hedefleri belirleme yeteneği ile bunu yaşama geçirme yeteneği  arasında  ciddi bir fark olduğunu belirtmişler. Diğer bir ifadeyle ciddi ve incelikli  çalışmalar sonucunda oluşturulan stratejik hedefler yaşama geçirilemiyor, ulaşılamıyor. Kağıt üzerine yazılanlar, niyet edilenler ile gerçekleşenler arasında açıklık (Gap) bulunuyor.

Kuşkusuz bu duruma gerekçe olarak; hedeflerin belirlenmesinden yayılımına ve benimsetilmesine, şirkette herkesin amaç birliği içinde çalışmasının sağlanabilmesine kadar bir çok önemli adımın niteliği sorgulanabilir. Ancak bu konuda ki en güvenilir açıklama,  araştırmayı  yapan şirketin başkanı tarafından yapılıyor. Araştırma şirketi başkanı Lepsinger; stratejik vizyonuna ulaşan yüksek performanslı organizasyonları hedeflerine ulaşmak için mücadele eden şirketlerden ayırdeden 5 önemli faktör bulunduğunu belirtiyor. Söz konusu farkı yaratan başarı faktörleri şöyle; 1) değişim yönetimi, 2) hedeflere ulaşmak için uygun bir organizasyon yapısının varlığı, 3) karar verme sürecine katılımın uygun bir biçimde sağlanmış olması, 4) misyon ve hedefler doğrultusunda, şirket çapında tutarlı bir liderlik  sergilenmesi 5) aksiyonların departmanlar arası koordinasyonunda etkinlik.
 
Bazılarımız ekonomik konjonktürün getirilerinden nasibini almak, yükselen sektörlerde bulunmak, niş bir pazar yakalamış olmak, büyük bir fırsatı değerlendirebilmek gibi  bazı önemli açılardan çok daha şanslı durumda olabiliriz. Bazılarımız ise talebin ve fiyatın düştüğü, satış, kar, pazar payı vb. hedeflerimizi sürekli revize ettiğimiz, hatta banka kredileriyle çarkı döndürdüğümüz koşullarda yaşamaya çalışıyor olabiliriz... Her durumda da, başarının sürekli kılınması da başarının tekrar yakalanması da çaba istiyor. Günümüzde durmak, geride kalmak demek. Başarı hikayelerinde rehavete ve umutsuzluğa kapılmanın yeri yok...Önemli olan büyük parlak resmimize giden yolda, yöneticisi ve çalışanıyla hep birlikte ve topyekün bir çaba gösterebilmek, tek bir yürek olabilmek!... Çünkü o resim hepimizin!

Yeni yılda büyük parlak resminize ulaşabilmeniz dileğiyle...
 
Dr. Sema ÖZÇER
MAY DANIŞMANLIK - KURUCU ORTAK

TİSK İşveren Dergisi, Kasım 2006

 

 



Hit:3107  |  01.11.2006
   
   
anasayfa | biz kimiz | basında biz | danışmanlık hizmetlerimiz | eğitim hizmetlerimiz | investors in people | gelişim atölyesi | referanslarımız | bize ulaşın tasarım xpur.com